Türk cimnastiğinde Cumhuriyet tarihinin birinci ve tek olimpiyat madalyasını kazanmanın gururunu yaşayan Ferhat Arıcan, “Bir madalyayla Türkiye ve dünya tarihine geçmek, 100 yıl, 200 yıl sonra da ‘İlk madalyamızı kim aldı?’ diye sorulduğunda ‘Ferhat Arıcan aldı’ diye anılmak tanım edilemez bir memnunluk.” dedi.
Anadolu Ajansı’nın Cumhuriyet’in 100. yıl dönümü hasebiyle hazırladığı “spor” temalı belge haberler kapsamında bu haberde, Türk cimnastiğinin değerli ismi Ferhat Arıcan’la yapılan röportaja yer verildi.
Her yarışta Türk bayrağını ve Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil ettiği için gururlu olduğunu belirten Ferhat Arıcan, canları değerine ülkenin özgürlüğü ve bağımsızlığı için savaşan başta Ulu Başkan Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşlarını hürmetle andığını söz etti.
“İLK MADALYAYI BEN KAZANDIM”
Cumhuriyet’in 100 yılında cimnastikte değerli muvaffakiyetler elde ettiğini lisana getiren Ferhat Arıcan, “Cimnastikte birinci olimpiyat madalyasını ben kazandım. 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda paralel bar aletinde bronz madalya elde ettim. Bilhassa Cumhuriyetimizin 100 yılında, tarihe bıraktığım mirası düşündüğümde çok büyük bir gurur yaşıyorum. Bir madalyayla Türkiye ve dünya tarihine geçmek, 100 yıl, 200 yıl sonra da ‘İlk madalyamızı kim aldı?’ diye sorulduğunda ‘Ferhat Arıcan aldı’ diye anılmak tanım edilemez bir memnunluk.” diye konuştu.
“MADALYA ALMADAN BIRAKMAYACAĞIM”
Ferhat Arıcan, Avrupa şampiyonası ve olimpiyat madalyasının bulunduğunu tek eksiğinin dünya şampiyonası madalyası olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Belçika’nın Antwerp kentinde düzenlenen 52. Artistik Cimnastik Dünya Şampiyonası’nda madalya kazanmak için çok büyük bir bahtım vardı lakin olmadı. Cimnastikte madalyayı çok küçük nüanslar belirliyor. Kaybetmeden kazanılmıyor. 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’nda kaybettiğim için tahminen de Tokyo 2020’de madalya kazandım. Ben hiçbir vakit pes etmedim. Daha çok kaybettiklerimden ders çıkardım ve bir şeyler öğrendim. Dünya şampiyonasında madalya almadan bırakmayacağım. Yaşım 30 fakat mutlaka sayılara takılmıyorum. Dünya şampiyonu olabilecek kapasitede bir seri yapıyorum. Bedenimi ve fiziğimi formda tuttuktan sonra olimpiyat ve dünya şampiyonu olabilirim. Yaşa ve sayılara değil performansıma bakacağım.”
“ERKEKLERDE YAPABİLİR”
Ferhat Arıcan, evvelce erkeklerin cimnastik sporuyla uğraşmasının eleştirildiğini vurgulayarak, şu sözleri kullandı:
“Erkekler cimnastik de bale de yapar. Sporun hiçbir biçimde cinsiyetçi bir kavramı yoktur. Her sporu her cinsiyet yapabilir. Evvelce ‘Erkekler cimnastik yapamaz’ fikri daha fazlaydı. Cimnastik bizlerin başarılarıyla daha yeterli noktalara gelince aileler bilinçlendi. Artık aileler ‘Oğlum cimnastikçi olsun’ diyor. Bu durum bizi keyifli ediyor. Zira bu algıyı bizim kırdığımızı düşünüyorum. Bilhassa olimpiyattaki madalyadan sonra bu algı daha da çok kırıldı. Biz ekip halinde çok güzel işler başardık. Uygun bir neslimiz var. Yeterli atletlerin bir ortada olması hem federasyonumuz hem de Türk sporu için büyük bir talih oldu.”
10-15 yıl evvel cimnastiğin bu kadar yaygın olmadığına dikkati çeken Ferhat Arıcan, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Önceden cimnastikçiyim deyince ‘Kaç barfiks çekiyorsun’ diye soruyorlardı. Artık ise cimnastik sporuyla ilgileniyorum dediğimde, ‘Evet ben biliyorum, paralel bar, halka aleti var’ formunda dönüşler alıyorum. Bu durum beni daha çok memnun ediyor. Artistik cimnastik olimpiyatlarda en çok izlenen temel branşlardan biri. Seyirci kitlesi çok geniş. Cimnastiğin yaygın olduğu ülkelere gidince beni herkes tanıyor. Fotoğraf çektirmek, imza almak istiyorlar. Bizim ülkemizde de eskiye nazaran şu an çok daha düzgün. Sporu daha fazla yayabilmek için tabandan başlamamız gerekiyor. Cimnastik ile spor tabanını geliştirirsek başka branşlara da çok katkısı olacak.”
