“TBMM’DE ORTAK AKILLA YOL HARİTASI OLUŞTURULMALI”
Cumhuriyet Halk Partisi, Ukrayna’da yaşanan mevcut duruma ait olarak Parlamento’nun bilgilendirilmesi maksadıyla TBMM’de genel görüşme açılarak TBMM’de ortak akılla yol haritası oluşturulmasını talep etti. CHP küme başkanvekillerinin imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunulan önergenin münasebetinde, “Ülkemizin hem Rusya Federasyonu hem Ukrayna ile yakın ekonomik, ticari ve siyasi ilgileri ile Ukrayna’da öğrenci ve iş insanı başta olmak üzere 20 bini aşkın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının varlığı dikkate alındığında, iki ülke ortasındaki sıcak çatışmadan en büyük ziyanı görecek ülkenin Türkiye olduğu kuşkusuzdur” tabiri kullanıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi küme başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç, TBMM’de Ukrayna’da yaşanan mevcut duruma ait bir genel görüşme açılmasını talep etti. TBMM Başkanlığı’na sunulan genel görüşme önergesinin münasebetinde, “Karadeniz’in kuzeyinde Rusya Federasyonu ile Ukrayna ortasında kökleri 2014’e dayanan siyasi ve askeri kriz, 24 Şubat günü Rusya Federasyonu’nun memleketler arası hukuku ve Minsk Protokolü’nü ihlal ederek başlattığı geniş çaplı askeri operasyonla sıcak çatışmaya dönüşmüştür. Ülkemizin hem Rusya Federasyonu hem Ukrayna ile yakın ekonomik, ticari ve siyasi münasebetleri ile Ukrayna’da öğrenci ve iş insanı başta olmak üzere 20 bini aşkın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının varlığı dikkate alındığında, iki ülke ortasındaki sıcak çatışmadan en büyük ziyanı görecek ülkenin Türkiye olduğu kuşkusuzdur” denildi. Münasebette, şunlar kaydedildi:
“UKRAYNA’DAKİ VATANDAŞLARDAN ŞİKAYETLER ALINMAKTADIR”
“Buna rağmen Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı yetkililerinin bu kritik süreci ve beraberinde getireceği sınamaları en başından beri gereğince kavrayamadığı görülmektedir. Çok sayıda ülke başta Büyükelçilik ve Konsolosluk çalışanı olmak üzere, vatandaşlarına yönelik tahliye ve Ukrayna’yı inançlı terk etme planlarını uygulamaya koyarken, Türkiye tarafından vatandaşlarına yönelik kâfi ihtarların yapılamadığı istikametinde şikayetler alınmaktadır. Bilhassa Kiev ve Harkiv’deki vatandaşların iki ateş ortasında kalmasına rağmen tesirli ve inançlı bir tahliye planı oluşturulamadığı görülmektedir. Her gün Ukrayna’nın farklı kentlerinden televizyon programlarına katılan Türkiye vatandaşları, bu süreçte kâfi ve şeffaf bilgilendirmenin Büyükelçilik ve Konsolosluk yetkilileri tarafından yapılamadığını belirtmekte, telaşlarını paylaşmaktadır. Ayrıyeten, Rusya Federasyonu ve Ukrayna ortasındaki krizin 24 Şubat günü bir çatışmaya dönüşmesinden çabucak evvel THY’nin uçak biletlerine yönelik uyguladığı fahiş artırımlardan da şikayetçi olunmuştur.
“SAVAŞ OLARAK TANIMLANAN DURUMA AİT PARLAMENTO BİLGİLENDİRİLMELİ”
Krizin çabucak başında Ukrayna Devlet Başkanı’nın Türkiye’ye yaptığı ‘Montrö’nün uygulanması’ daveti, iki ülke ortasındaki krizde Türkiye’nin rolünün ne kadar değerli olduğunu bir kere daha göstermiştir. Çatışmadan evvel iki ülke ortasında arabuluculuk yapma talepleri dikkate alınmayan Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, 25 Şubat günü yaptığı açıklamada, ‘AB ve bunun yanında Batıcı bütün zihniyetler önemli, kararlı bir duruş sergilemiyor. Hepsi Ukrayna’ya bol bol nasihat çekiyorlar. Olağan bu nasihatle bir yere varmak mümkün değil’ sözünü kullanmıştır. Erdoğan’ın nasihatler dışında harekete geçilmesi davetlerine rağmen Türkiye, Avrupa Konseyi’nin Rusya’nın üyeliğini askıya alma oylamasında çekimser kalmıştır. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 25 Şubat günü NTV yayınında yaptığı açıklamada, ‘Hukuken savaş tarifinin yapılması gerekiyor. BM ve NATO evraklarında savaş tabiri kullanılmış değil’ tabirini kullanmış, 27 Şubat günü CNN Türk yayınında yaptığı açıklamada ise, ‘Artık bu bir savaşa dönüştü. Bu bir askeri harekat değil, süreksiz bir-iki havadan taarruz değil, resmen savaş hali var şu anda ülkede’ sözünü kullanmıştır. NATO ve BM dokümanlarında ‘savaş’ tarifi yapılmamış olmasına rağmen iki ülke ortasındaki çatışmanın Dışişleri Bakanlığı yetkililerince ‘savaş’ olarak yorumlanması bir siyasi tercih olarak görülmektedir. Dışişleri Bakanı’nın ağzından ‘savaş’ olarak tanımlanan Karadeniz’in kuzeyindeki duruma ait Parlamento’nun bilgilendirilmemesi kabul edilemez.
“TBMM’DE ORTAK AKILLA YOL HARİTASI OLUŞTURULMALI”
Demokrasilerde Parlamento’nun denetleme ve bilgi edinme yetkisi vazgeçilmezdir. Bugüne kadar iktidarın dış siyasette attığı ve ülkemize ağır faturalar çıkaran adımlar ile bu krizde nükleer silah kullanma riski de dikkate alındığında TBMM’de ortak akılla bir yol haritası oluşturulması yerinde olacaktır. Yaşanan milletlerarası hukuka muhalif duruma ait Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın attığı adımlar, yürüttüğü diplomatik teşebbüsler, sürecin ülkemize siyasi ve ekonomik tesirleri ve Ukrayna’daki vatandaşlarımızın inançlı tahliyesi hakkında yapılanlara ait Parlamentonun bilgilendirilmesi hedefiyle Anayasa’nın 98’inci unsuru ve TBMM İçtüzüğünün 101, 102 ve 103’üncü unsurları mucibince Meclis Genel Görüşmesi açılmasını arz ederiz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
