Milli Teknoloji Atılımı ile geleceğin teknolojilerini inşa eden ve vizyonuyla binlerce gence ilham veren BAYKARTeknoloji Başkanı Selçuk Bayraktar, MÜSİAD Genel Merkezinde düzenlenen aktiflikte iş insanları ve gençlerle bir ortaya geldi, projelerini ve deneyimlerini paylaştı. Yakın gelecekte yeni jenerasyon insansız hava araçlarının muharebe tarihinde ihtilal oluşturacağını belirten Bayraktar, “Dünyada SİHA’lar ile kazanılan birinci savaşı, Türk orduları kazandı” dedi.
Müstakil Endüstrici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) düzenlenen Ulusal Teknoloji Atağı Programı, BAYKAR Teknoloji Başkanı ve Türkiye Teknoloji Ekibi (T3) Vakfı Mütevelli Heyeti Lideri Selçuk Bayraktar’ın iştirakiyle MÜSİAD Genel Merkezinde gerçekleştirildi. MÜSİAD Genel Lider Yardımcısı Gökhan Yetkin’in açılış konuşmalarıyla başlayan aktiflik, BAYKAR Teknoloji Başkanı Bayraktar’ın değerlendirmeleri ve deneyimleriyle devam etti. Ulusal Teknoloji Atağı ve insansız hava araçları teknolojilerine ait fikirlerini ve projelerini paylaşan Bayraktar, yakın gelecekte yeni jenerasyon insansız hava araçlarının muharebe tarihinde ihtilal yapacağını vurguladı.
“Yeni jenerasyon teknolojiler ülkelerin geleceğinde hayati ehemmiyet taşıyor”
Programda konuşan MÜSİAD Genel Lider Yardımcısı Ehil, MÜSİAD olarak “Yüksek Ahlak, Yüksek Teknoloji” anlayışıyla hareket ettiklerini tabir ederek, güçlü Türkiye ülküsünde geliştirilen teknolojilerin ehemmiyetine dikkat çekti. Milletlerarası siyasette kelam sahibi olmak için ulusal imkân ve hareket kabiliyetinin öne çıktığını söyleyen Ehil, “Yeni jenerasyon altyapı ve teknolojiler ülkelerin yarınları için hayati kıymet taşıyor” dedi.
MÜSİAD Genel Lider Yardımcısı Uzman kelamlarına şöyle devam etti:
“Milli Teknoloji Atağı, Türkiye’nin kritik teknoloji alanlarında tam bağımsızlık argümanını sürdürebilmesinin ve bu iddiayı çok daha ileri bir düzeye çıkarabilme gayesinin en kıymetli mihenk taşıdır. Ülke olarak; bu maksada ulaşabilmek için gerekli tüm donanıma, altyapıya ve nitelikli iş gücüne sahibiz. Türkiye’de hâlihazırda 80’in üzerinde teknoparkımız, bu teknoparklarımızda 7 bine yakın Ar-Ge faaliyeti sürdüren şirketimiz, bin 600’ün üzerinde Ar-Ge ve tasarım merkezimiz bulunuyor. MÜSİAD olarak, Türkiye’de bilişim dalı, ileri teknoloji kesimleri, Ar-Ge, tasarım ve yenilik faaliyetleri ilebu alanlarda çalışan insan kaynağının geliştirilmesi, iş gücünün dönüşümü, dijital dönüşüm üzere mevzularda gerçekleştirilen strateji ve siyaset çalışmalarının en yakın takipçisi olacağız. Memleketler arası siyasetlerde kelam sahibi olmak için ulusal imkân ve hareket kabiliyetinin ne kadar bedelli olduğunun farkındayız. Yeni kuşak altyapı ve teknolojiler ülkelerin yarınları için hayati ehemmiyet taşıyor. Bu da gösteriyor ki, yanlışsız adımlar ve teşebbüsler yarınlarımızın da teminatı olacak.”
“Öğrenilmiş çaresizliği üzerimizden attık”
Programda Ulusal Teknoloji Atılımı odağında yapılan çalışmaları anlatan BAYKAR Teknoloji Başkanı ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Lideri Selçuk Bayraktar, “Köklerden Göklere” tabirine atıfta bulunarak, artık gençlerin öğrenilmiş çaresizliği üzerinden attığını ve köklerinden aldığı gücün farkına vardığını tabir etti. Bayraktar ayrıyeten, Türkiye’nin cumhuriyetin birinci yıllarında havacılıkta öncü ülkelerden bir tanesi olduğunu hatırlatarak, “2000 yılların başında İHA’larıkimse bilmezken birinci ulusal uçuş bilgisayarını geliştirdik. 2007 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterine girdik. 2007’deBayraktar Küçük İHA, 2014’te dünyaya nam salmış Bayraktar TB2 ve 2019’da da AKINCI’yı geliştirdik. Bu teknolojiyi şu an dünyada 3 ülke geliştirebiliyor. En gelişmiş teknolojiye sahibiz” dedi.
BAYKAR Teknoloji Önderi Bayraktar konuşmasında şunları söyledi:
“Pozitif bilimde hak ettiğimiz yerde olmadığımızı düşünsek de geçmişte olumlu bilimde önde olan bir medeniyetin çocuklarıyız. Medeniyetimiz bir devir doruktaydı. Lakin son devir ortaya koyduğumuz çalışmalarla öğrenilmiş çaresizliği üzerimizden atmaya başladık. Güçlü olanın haklı olduğunu bir dünyada yaşıyoruz. Sesimizin gür çıkmasını istiyorsak kuvvetli olmalıyız. Yarışa geriden girdiğinizde yetişmeniz çok sıkıntı. Dünyada şu an en büyük dönüşüm rüzgârı, yüksek teknolojide gerçekleşiyor. Bu dönüşüm rüzgârını estirenler, ulusların bekası açısından teknoloji geliştirme kabiliyetlerinin kritik olduğunun farkında. Bu bir paradigma dönüşümü. BAYKAR’ın kıssasına bakacak olursak; 2000 yılların başında İHA’ları kimse bilmezken birinci ulusal uçuş bilgisayarını geliştirdik. 2007 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterine girdi. 2014’te dünyaya nam salmış Bayraktar TB2 ve 2019’da AKINCI’yı geliştirdik. Bu teknolojiyi şu an dünyada 3 ülke geliştirebiliyor. En gelişmiş teknolojiye sahibiz. 10 sene sonrasının teknolojisini geliştiriyoruz. Ulusal olmazsa, bağımsız olamıyorsun. Geçmişte ülkemizi SİHA projelerinden dışladılar. Biz daha uygununu ulusal ve özgün yaptık. Kıymetli olan uğraş etmek. Askerlerle birlikte, 4-5 senem bilfiil toprakta geçti. Bu bizim en büyük avantajımız oldu. Ülkemizi tam bağımsız kılmak için bu çalışmaları yürüttük. BAYKAR’ın genetik kodunda da bu var.”
“İnsansız savaş uçakları ile muharebe tarihinde ihtilal yapacağız”
Dünyada SİHA’lar ile kazanılan birinci savaşın Türk orduları tarafından kazanıldığını vurgulayan BAYKAR Teknoloji Başkanı Bayraktar, geliştirilen yeni kuşak teknoloji ile Türkiye’nin muharebe tarihinde ihtilal yapacağını söyledi. Bayraktar ayrıyeten, bugün gördüğümüz savaş uçaklarının üretilen son insanları muharebe araçları olacağını belirtti.
Bayraktar kelamlarına şöyle devam etti:
“Dünya muharebe tarihinde ihtilal yapacağını öngördüğümüz Bayraktar TB2 SİHA’lar filolar halinde uçarak muharebedoktrinlerini değiştiriyor. Dünyada SİHA’lar ile kazanılan birinci savaş Türk orduları tarafından kazanıldı. Artık daha ileri gidiyoruz. Kısa pistli gemilerden, uçak gemilerinden kalkıp inebilen SİHA’lar ve insansız savaş uçakları muharebe alanında ihtilal oluşturacak. Bu hava araçlarını geliştiriyoruz ve bugün gördüğünüz savaş uçakları üretilen son beşerli muharebe araçları olacak. Bundan sonra hepsi insansız olacak. Bizim için en büyük avantajlardan biri, kimileri tarafından dezavantaj olarak gösterilse de ülkemizin dışlandığı F35 projesi. Bu adım, daha gelişmişini elde etmek için ayağımıza gelen en büyük fırsat olabilir.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
