Hastanemiz Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Furkan Şan, 3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü ile ilgili açıklamalarda bulundu.
İşitmenin en değerli duyu olduğunu tabir eden Op. Dr. Furkan Şan, “İşitme en değerli duyudur. Duyduğunuz yahut duymadığınız sesler günlük hayatımızda birçok unutulmaz izler bırakır. İşitme kabiliyetimiz, bizi içinde yaşadığımız dünyaya, etrafımıza, tanıştığımız insanlara, keyifli ve üretken hayatlar yaşamak için gereksinim duyduğumuz bilgilere bağlar. Sevdiğiniz bir insanın sesi, çocuğunuzun birinci adımlarının minik patırtısı, favori müziğinizin en hoş kısmı yahut arkadaşlarınızla konuşarak hoş anıları yadettiğiniz bir akşam üzere. Sesler hoş olabilecekleri üzere, bazen de hayat kurtarıcı değerde uyarıcı olabilirler. Yoldan geçerken görmediğiniz bir otomobile karşı sizi uyarmak için seslenen beşerler, ocakta taşmakta olan sütün cızırtısı yahut kıymetli bir insanı beklerken kapınızın çalan zili üzere değerli ihtarlar da işitme olmadan çok anlamsız olurdu. İşitme duyumuz, dikkat etmediğimiz, başka duyularımızdan rastgele biriyle öteki bir şeye odaklandığımız yahut dinlendiğimiz vakitlerde bile her vakit misyon başındadır. Etrafımızdaki her türlü ses kulaklarımızdan beynimize iletilir, böylelikle etrafımızda neler olup bittiğini öğrenebilir ve anlayabiliriz” dedi.
İşitmenin toplumsal hayat için değerli bir araç olduğunu belirten Op. Dr. Şan, “İnsanlığın geldiği şu anki noktanın hayvanlardan çok ileri olmasının bir sebebi de, kesinlikle işitme duyusuna birebir bağlı olan irtibat marifetidir. Bağlantının çok değerli bir kısmı konuşmaya, konuşmanın anlaşılabilmesi de elbet işitme duyumuza bağlıdır. Davetiyeler, talimatlar, latifeler, sırlar, takdir kelamları, ihtarlar ve daha fazlası ile birlikte bir insan günde yaklaşık 70.000 söz duyar. Hayatlarımızı ve tecrübelerimizi diğerleriyle paylaşmayı arzuladığımız üzere, öbürleri da dünyalarını bizimle, jestlerin ve sözlerin kapsamının ötesinde paylaşmak isterler. İşitme, bu toplumsal paylaşımın tadını çıkarmak ve toplumun bir modülü hissetmek için değerli bir araçtır. Kimsenin ana lisanınızı konuşmadığı ve hatta anlamadığı yabancı bir ülkeye seyahat ettiğinizi hayal edin. Yol tanımı sorduğunuzu yahut lokal bir menüden sipariş vermeye çalıştığınızı hayal edin. Sözlerinizin bir tuğla duvara çarptığını ve umutsuzca gereksiniminiz olan yanıtları alamayacağınızı fark ettiğinizde hissedeceklerinizi hayal edin. İşitme kabiliyeti zayıflayan beşerler, buna misal bir deneyim yaşarlar. Taraflardan birinin bile işitme kaybı olduğu durumlarda, konuşmacı ve dinleyici anlaşamadıkları için hayal kırıklığı yaşarlar, bu da her iki tarafın da konuşmadan ve toplumsal etkileşimlerden kaçınmasına yol açarak, onların manalı diyalogları ve münasebetleri kaçırmalarına neden olabilir” dedi.
Ülkemizde 2,2 milyon insanın işitme kaybı yaşadığını vurgulayan Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Furkan Şan, kelamlarını şöyle tamamladı;
“Türkiye’de yaklaşık 2,2 milyon insan işitme kaybı ile hayatına devam etmektedir. Buna sebep olan kimi hastalıkların ve durumların ilaçla yahut cerrahi ile düzeltilmesi mümkündür. Bu durumlardan düzeltemediklerimiz için ise, çeşitli işitme aygıtları yardımıyla daha uygun duymak ve anlaşabilmek mümkün olmaktadır. Kulak burun boğaz uzmanları tarafından bu mevzuda sizin için en uygun tedavi yahut işitme takviyesi seçilmektedir. İşitme kaybı yaşayan bütün insanları kulak burun boğaz polikliniğimize bekliyoruz.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
